Meyve ve sebzelerin üretimden satışa kadar ambalajlı ve soğuk zincir sistemi ile satılması zorunluluğunu değerlendiren TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Sebze ve meyve üretiminin yüzde 25-30’u tarladan sofraya gelene kadar israf oluyor. Özel ambalaj ve soğuk zincir sistemiyle taşınıp satılma zorunluluğu fireyi yalnızca satışa kadar önler. Çünkü ambalaj sistemi bir maliyet getireceğinden meyve sebzeler birden fazla paketlenecektir. Örneğin bir tek portakal almak isteyen vatandaş fazla almak zorunda kalacak dolayısıyla yiyemediği israf olacaktır. Bununla beraber havasız ortama dayanıklı olmayan ürünler için kullanılan koruyucu kimyasallar da sağlığı tehdit eder” dedi.
“SEBZE VE MEYVELERİN AMBALAJ ZORUNLULUĞU İSRAFI ARTIRABİLİR”
Meyve ve sebzelerin ambalajlı satılması zorunluluğunun 1 Haziran 2018 tarihinden itibaren kademeli olarak başlayacağını belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Sebze ve meyve ürünlerinin ambalajlanması, taşınması, depolanması ve perakende satışa sunulmasında uyulması gereken standartlar fire oranını en aza indirmekte ilk etapta faydalı olacaktır. Fakat her ürünün ambalajlanması, zincir marketler için bir maliyet getirir. Ürünlerin kilo bazında belirli miktarlarda paketleme yoluna gidilmesi israfı artırır. Örneğin tek bir elma almak isteyen müşteri en az 4-5 tanesi paketlenmiş olan ürünleri almak zorunda kalacak, yiyemediği ise israf olacaktır. Vatandaş meyve sebzesini pazar ve hallerden dilediği miktarda ve seçip elleyerek alabilir. Böylelikle hem vatandaş ihtiyacı kadar alacak hem de pazarcı esnafımız kazanacaktır” diye konuştu.
“SATICI İÇİN SOĞUK HAVA DEPOSU OLMAZ”
Ambalaj ve soğuk zincir sistemi zorunluluğunun pazarcı esnafına henüz zorunlu olmadığını hatırlatan Palandöken, “Her sebze ya da meyve ambalajın içerisinde satışa kadar bozulmadan kalmaz. Bunu önlemek için içerisinde kimyasal maddeler olan ve yıkandığında dahi geçmeyen koruyuculara başvuruluyor. Ambalaj zorunluluğu bu açıdan çok hijyenik görülse de sağlığa zararlı hale dönüşebilir. Vatandaş pazarcı ve manav esnafının doğal yollarla taze tuttuğu ürünleri tercih edecektir. Fakat ürününü satmak için hale ya da pazara haftada sadece bir gün gelen satıcı için soğuk hava deposu zorunluluğu bir külfet olacaktır. Belediyelerin bu zorunluluğu çözmesi halinde esnaf da pazarcı da gelir kullanır” şeklinde söyledi.